Sayfalar

15 Eylül 2012 Cumartesi

Gelene yardımcı olmak lazım...


      Hazır öğrenciler için taşınma yeni bir şehre yerleşme o şehre alışma o şehrin uyanık esnaflarından zarar görme vakti gelmişken bu konuya değinme ihtiyacı hissettim. Bizde bu sene birisini üniversite okumak için yeni bir şehre götürüp yerleştirmeyle uğraştık ve bu bildiğimiz manzarayla karşılaştık.

      Herkesin başına gelmiştir bu olay yeni bir şehre, huyunu suyunu bilmediğiniz insanların yanına gitmek. Hiç de kolay olmayan bir şeydir bu çünkü korkarsınız çekinirsiniz neyle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. Belirsizliğin korkusudur bu ne olacak, nasıl olacak, şu nerdedir nerededir hepsi ayrı bir sıkıntı, ayrı bir dert.

      Bir de insanlardan korkmak vardır ki o en kötüsü, başımıza bir şey gelir mi? Acaba bunlar tehlikeli insanlar mı? Bu sorular takılır insanın aklına. Nasıl takılmasın ki sırf öğrenciler gelsin de yolalım diyen o kadar çok esnaf var ki iyi olanları tenzih ederim ama bu bir gerçek. İki liralık şeyi yabancıya, turiste ve öğrenciye 10 liraya satan esnaflar o kadar çok ki.

      Sadece esnaflar değil ev sahipleri de öyle 200 liralık evi  400 liraya kiralayıp 4 öğrenci kiralarsınız kişi başı 100 lira düşer canım hiçbir şey diyen az ev sahibi yok. Dahası bundan 2. el eşyacılar da rant sağlıyor. Taksiciler ve dahası… saymakla bitmez…

      Biz de baktık olmuyor ailecek taşınıyoruz dedik pahalı fiyat söyleyene malının turşusunu kur dedik. Öğrenciye değil aileye dedik, buranın yerlisiyiz kardeş dedik, sonunda yerleştik, yine esnafa fazladan kar verdik ama  o kadar çok değil…

      Keşke yurdumun her köşesi bir deyip gözüm kapalı gidebilsem ama öyle değil işte tehlike insanı daha otogarda karşılıyor. Otobüsten iner inmez belki de uyanık olmak lazım belki oraları bileni yanında götürmek lazım… 

YADA İNSAN OLMAK LAZIM, ZORDA OLANIN YANINDA OLMAK LAZIM, YOL BİLMEYENE YOL GÖSTERMEK LAZIM, PAHALI DEĞİL UCUZA SATMAK LAZIM, YARDIMCI OLMAK LAZIM.

8 Eylül 2012 Cumartesi

Yeni diziler ( "Daha çok dizi daha çok para" taktiği :) )

      Kanallar yeni yayın dönemine her zaman ki gibi hazırlar. Hatta bazıları yeni döneme girdiler bile. Eskiden diziler eylül sonlarında anca yayına başlardı ama şimdilerde ağustos sonundan başlıyorlar anlayacağınız bu reyting canavarı trafik canavarını geçti.

      Evet buda onların ekmek parası ama bu şekilde kullanmaya devam ederlerse yiyecek ekmekleri olmayacak. Neden mi? Bir kaç örnekle başlayalım.

      Adını Feriha Koydum Emirin Yolu inanın adını yazarken insan yoruluyor. Bir kere yapımın kalitesi düşmüş kullanılan ateş efektleri falan 3. sınıf tvleri andırıyor. Emir derseniz senaryonun bir yola girmesini beklercesinebir oraya bir buraya savrulmuş. Açıkcası bana öyle geliyor ki polisler falanda girince işin içine kurtlart vadisi çakması bir diziye döneceğini düşünüyorum. Burda şunu unutmamak gerekir ki hazal kaya ve annesi diziyi tam zamanında terk etmiş zirvede bırakması en iyisiydi.

      İkinci örneğimiz şu krem midir nedir o dizi o kadar çok reklam yapıldı ki mecburen baktım ama sonuna kadar dayanamadım. Tam Türkiye sihirli annem selena vs. gibi dizilerden kurtuldu derken birde bu çıktı başımıza. Ben bu dizilerin çocuklar için çok zararlı olduğu kanısındayım çocukların hayal dünyasının altını üstüne getiriyor. Gerçeklik algılarını bozuyor. Ve anlayamadığım bir şekilde çocukları tvye bağlıyor. Defalarca tekrarına bakabiliyorlar. Sosyal olması gereken çocuklar saatlerce tvye bakarak konuşmayı insan ilişkilerini unutarak çekingen bir hal alıyorlar.


      Birde unutulan diziler var reyting canavarının yediği ama onardan hiç bahsetmeyelim yoksa çok uzar...

      Emin olun yazacak olsam onlarca dizi var ve bunlar aklıma ilk gelenler Bence güzel sanatları bitiren eline kalem alıyor en çok reyting alan programlara bakıyor ve karalamaya başlıyor. Artık öyle bir hal aldıki hangi kanalı açarsanız yeni bir dizi reklamı. Ve şöyle bir bakacak olsanız ele gelir bir kaç dizi var.

      Dua edelim ki şu kanallara izlerken zevk alabileceğimiz ve en azından bir şeyler öğreneceğimiz yapıtlar çıksın. Şu dizileri tecrübeli eli kalem tutan insanlar yazsın bakınca bir şeyler anlayalım. Duygulanalım, üzülelim, sevinelim, hissedelim...