Sayfalar

8 Mart 2013 Cuma

Kurtlar Vadisi Özüne Dön!

Hani bazı şeylerin eski güzelliğinin kalmadığını ifade ederken deriz ya Nerde o eski günler! Diye... İşte o lafı uzun süredir. Kurtlar vadisi için söylüyorum. İlk Kurtlar Vadisi'nde yani ilk 96 bölümde neredeyse hatasız bir senaryo ve izleyiciye doygunluk veren bir diziydi. Daha biter bitmez diğer haftayı merak ederdim. Senaryosu doluydu, hiç bir sahne için sadece zaman doldurmak için çekilmiş demezdim. Sanki çok bir şeyler göstermiş gibi vırt zırt reklam olmazdı. Ve senaryoda karakter devamlılığı vardı.

Senaryoda karakter devamlılığı vardı derken şunu kastediyorum. Pek çok dizide yönetmen sanıyorum ki izleyicinin hafızasına güvenmiyor. Bir bölümde başlayıp ertelediği bir olayı seyirci unutur zannediyor ama öyle değil mesela kurtlar vadisinde Polat'ın kardeşi sofi karakteri kayıp. Yada K.V. Pusunun ilk bölümlerine konu olan ve Polat A.'nın 1 Milyar Dolar verdiği ada'ya ne oldu. O bölümlere bakarken bahsi geçen adanın K.V. Pusu'nun ana konusu olacağı izlenimini almıştık halbuki. oysa ada üç beş bölüm sonra unutulup konu Polat'ın yeni sevgilileri üzerinde dönmeye başladı. Aslında bu ve buna benzer pek çok örnek sayılabilir bunlar benim hatırladıklarım ama herkesin hatırladığı şeyleri söylesek destan olur. 

Eskiden özeti bile kaçırılmazdı Vadinin ama şimdi yeni bölümü şöyle bir sallasanız ele avuca gelir 10-15 dklık bir sahne kalır elinizde çünkü senaryoda vakit kazanılmak istendiği çok belli ve bu seyirci için kanal değiştirme  sebebidir. Bir alışkanlık haline geldiği için her hafta yine beklentiyle açıyorum önce reklam kuşağıyla uğraşıyoruz tam başladı derken Atv'nin yeni dizisinin reklamı giriyor araya sonra başlıyor bir şeyler olsun diye beklerken canım sıkılıyor ve son kısımlarına bakmadan kapatıyorum televizyonu..

Belki bunlara sebep olan en büyük etken çorap değiştirir gibi yönetmen değiştirilmesidir. Netice de yönetmenlik bir yorumdur ve herkes farklı yorumlar senaryoyu. Eee bu kadar çok yönetmen değişince de kötü sonuç kaçınılmaz oluyor. Bence gereksiz sahnelerle diziyi doldurup seyirciyi soğutmak yerine biraz eskiyi örnek alıp özüne dönmeli kurtlar vadisi. 

6 Mart 2013 Çarşamba

Kırmızı Işık Mı? O da ne?

     Şu yol kenarlarında duran sırasıyla yeşil, sarı ve kırmızı yanan lambalar var ya onlar ne işe yarıyor acaba bilen var mı? Kim ne zaman dikmiş o lambaları oraya ? Hangi maksatla yapmış? Bir zamanlar ilkokula bir oyun oynardık kırmızıda dur,sarıda bekle, yeşilde geç diye acaba sadece bu oyun için mi yapıldı.

    

 Şaka bir yana gerçekten bu ışıkların ne işe yaradığını bilmeyen o kadar çok insan var ki üstelik bu insanların çoğu şoför. Tam da sürücü kurslarının sorgulandığı şu günlerde bakıyorum da bu sorgulama çok geç yapılmış. Sürücü kurslarına gitmeyi bırakın eve teslim ehliyet hizmetinin olduğu söylentileri bile var. Bazı insanların araç kullanmalarına bakınca gerçekten ehliyet veren kasaplar olduğuna inanıyorum. Bu insanların kaza yapsak da kan dökülse dercesine bir halleri var. Halkı bırakın, halka örnek olması gereken belediyeye bağlı kamu veya özel otobüslerin şoförleri bile tam bir trafik canavarı. Sanki yol babasının malıymışda diğer araçlar yolu işgal etmiş gibi sürüyorlar aracı iki şeridi ortalayıp yolu sahiplenircesine bir gidiş. Hızını alamayıp duraktan 20mt sonra duruş. Hele bazıları kendilerini ambulans sürüyor zannedip kırmızı ışıkda durma gereği bile hissetmiyor falan. Halk derseniz zaten hak getire ışıkmış kuralmış hiç önemli değil, bir kavşakta polis varsa kurallara uyar yoksa yok basar geçer.

    Peki bunun sebebi ne? ilk önce aile terbiyesi yok bu insanlarda başkalarının hakkı kavramı oluşmamış zihinlerinde. İkincisi eğitim eksikliği ki kurallara uyması gerektiğini öğreten olmamış.Üçüncüsü sürücü kursları, kurs falan değil onlar ticarethane tutturabildiğine veriyor ehliyeti. Göstermelik 10 dk da atılan iki turla kimse araba kullanmayı falan öğrenemez. Derslere de zaten kursun ortakları girer iki espiri yapar çıkar gider bir şey öğrenemezsiniz, bide o saman kağıda basılmış küçük el kitabı olmasa tamam zaten. Dördüncüsü devletin eğitim kurumlarını denetimi eksik iki buçuk ay süren kursu 10 dakika bile sürmeyen bir denetimle denetlemek mantıklı değil malesef.

     Eeee hal böyle olunca adam kırmızı ışıkta niye geçiyorsun diye sorunca doğal olarak şu cevabı verecektir sırıtarak : 

-Kırmızı Işık Mı? O da ne? 

4 Mart 2013 Pazartesi

Müslüm Baba'nın Cenaze Töreni...

     Oradaki sevenlerden birininde dediği gibi yapılan açıkça terbiyesizlikti. Böyle bir durumda dua okumak yerine cenaze namazına katılmak yerine, saçma sapan hareketlerde bulunarak milleti, cenazeyi rahatsız etmek insanlığa sığmayan bir davranış. Sanki yas tutmak yerine aksiyon olsada kavga etsek havası vardı ordaki çoğu insanın yüzünde. Ben açıkcası bu kadar kalabalığı bekliyordum ama bu kadar taşkınlığı beklemiyordum. Bu taşkınlığın yüzüne ne adam gibi tören yapılabildi ne de hakkıyla cenaze vecibeleri yerine getirilebildi. Bu böyle olmamalıydı...