Dikkat ettimde insan oğlu ne kadar empati kurmak gerektiğini savunsada buna taban tabana zıt davranıyor. Aslında başkalarının ne düşündüğü çoğu insanı ilgilendirmiyor bile. Böyle insanların olmadığını savunuyorsanız emin olun ki daha kimseyle çıkar çatışması yaşamamışşınızdır.
İnsan oğlu iç güdüsel olarak önce "cân"ını sonrada "cânân"ını düşünür, bunu yaptığından dolayı kimseye birşey söyleyemeyiz. Zaten sözümüz onlara değil. bizim sözümüz cânânı unutanlara. Bunu özgürlük ifadesi açısındanda değerlendirirsek yine sonuç değişmeyecektir. İnsan istediğini yapabilir ama başkasina zarar vermeden. Özgürlüğünde kabu edilen en geniş tanımı bu değil midir?
Empati kurmak yani ben onun yerinde olsaydım ne yapardımcılık, aslında o kadar önemli bir şey ki insan kendi başına gelmeden anlamaz. Öyle bir duruma düşeceksiniz ki karşıdaki insanın size insaf edip sizi anlamasını isteyeceksiniz. Gerçekten çok zor bir durum...
Bu tarz durumlara en sık sosyal ilişkilerde rastlarsınız bir ortama girersiniz. İnsanlar size ttanıyana kadar uzak durur buraya kadar sıkıntı yok ya yanlış tanıyıp hiç yaklaşmazlarsa yada siz çekingen biriyseniz ve kendinizi ifade etmekte zorluk çekiyorsanız. Bu durumun iki tarafıda siz olabilirsiniz.
Hadi empati kuralım; ilk önceörnekteki yalnız kişi olalım olmak istermiydiniz cevap hayır ama kendinizi toplum yerine koyarsanız sizde o kişiden uzak dururdunuz. Bu duruma bakılırsa iki tarafta haklı görüküyor.
İşte burda sevdiğim bir atasözü devreye girer "Aslında kazın ayağı öyle değil." Burda toplumun yapması gereken bir şey var biraz duyarlı olmak ve grubun içerisine yeni giren birini tanımak ama gerçekten tanımak, onunla sohbet ederek, onunla ilgilenerek tanımak, uzaktan hareketlerini gözlemleyip kendince tanımak değil...
Empati kuran insanlarla karşılaşmak dileğiyle...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder